Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak Madenci Anıtı Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Bugün büyük devlet ve siyaset adamı MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in 20. ölüm yıldönümü. Kendisini rahmetle yad ediyor tüm sevenlerine başsağlığı dileklerimi sunuyorum. 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla getirmek istediğimiz yeni yönetim sisteminin hazırlığında rahmetli Türkeş'in çok önemli payı ve katkısı olmuştur. Merhum Türkeş'i bir kez daha saygıyla anıyorum.
Sloganik şeylerle bizim konuşmalarımızı kesmeyin. Ben buraya geldiğimden bu yana 3 bin-3 bin 500 kişi aldım. Dürüst olun. Eleman almakla üretim artmıyor. Ülkenin menfaatini de düşüneceğiz. Olayı bazı fitne unsurlarının girmesiyle slogana dönüştürmeyeceğiz. 3 bin-3 bin 500 kişiyi buraya alan benim. Bana slogan atmayın, bunu başkalarına yapın.
16 Nisan'da sandık başına gidip tercihimizi ortaya koyacağımız anayasa değişikliği için hazır mıyız? Bu mesele parti meselesi değil ülkemizin bekası meselesi. Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor? Diyor ki 'Cumhurbaşkanı gelecek bütün parlamentoyu feshedecek.' İnandınız mı? Böyle bir parlamentonun feshi diye bir şey asla söz konusu değil. Tam tersine daha güçlü bir parlamento var.
Ey Kılıçdaroğlu Tayyip Erdoğan'ın 40 yıllık siyaset tecrübesi var. 20 yaşından itibaren bu işin içerisinde olmuş belediye başkanlığı da yapmış başbakanlık da yapmış şimdi 2.5 yıldır da cumhurbaşkanlığı yapıyor. Haddini bileceksin sen daha BM Genel Kurulu'nun kapısını bilmiyorsun. BM Genel Kurulu'nda sadece seçilmişler olmaz aynı zamanda atanmışlar da olur. Ama sen sanki muhtarlara konuşuyor gibi ifadesini kullandığın zaman bu benim muhtarlarıma hakarettir.
17 Nisan'da muhtarlıklar kapatılacakmış. Kararname ile muhtarlık kapanamaz. Zira bunlar kanunla geldiler kanunla gelen ancak kanunla gidebilir. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ne anayasanın ne de kanunların üzerinde değildir. Ama bunu da bilmiyor. Oku oku. Okuya okuya görmeli işi sonra pişman olmamalı kişi.
Şimdi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman ne dedi bu solaklar? Hayır dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığı zaman 'Hayır' dediler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık ne dediler 'Hayır' dediler. Marmaray yaptık buna da 'Hayır' dediler.
Bak ihracatımız düştü diye seviniyorlardı bak şimdi yeniden yükselmeye başladı. Turizmdeki sıkıntılarımıza umut bağlamışlardı şimdi orada da kıpırdanma var. Büyüme rakamımız AB ortalamasının neredeyse 2 katı üstüne çıktı. Orada da hüsrana uğradılar. Sokakları terörize etmeye çalıştılar. DEAŞ'ı sahaya sürdüler başaramadılar.''